HKP’li avukatlar, Anayasa Mahkemesi kararına karşın 1 Mayıs İşçi ve Emekçiler Bayramı’nda Taksim Meydanı’nın yasaklanması nedeniyle başta AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya olmak üzere İstanbul Valisi Davut Gül ve kamu görevlileri hakkında bugün İstanbul Adliyesi’ne gelerek suç duyurusunda bulundu.
Suç duyurusu dilekçesinde ‘kasten yaralama’, ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’, ‘siyasi hakların kullanılmasının engellenmesi’, ‘inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasının engellenmesi‘ ve ‘zor kullanma yetkisine ilişkin sınırın aşılması‘ suçlarının işlendiği öne sürülerek, bu suçlardan işlem yapılması talep edildi.
“TARİHE NOT DÜŞMEK İÇİN”
Dilekçenin sonuç ve istem bölümünde, “Anayasa’da ve Avrupa İnsan Hakları sözleşmesinde belirtilen toplanma ve düşünce açıklama hakkını yasa dışı yöntemlerle engelleyen, müvekkil parti üyelerini darp ederek, ters kelepçe uygulayarak temel hak kullanımını engelleyen şüphelilerin dilekçede belirtilen suçlar nedeniyle soruşturulmasını ve haklarında kamu davası açılmasını talep ederiz
“SOKAKLARI TERÖR ALANINA ÇEVİRDİLER”
Açıklamada bulunan avukat Kerim Bütün, “AKP faşizmi, 1 Mayıs 2024 günü sokakları tam bir terör alanına çevirdi. İstanbul Valisi, halkı tehdit ederek, ‘Devlet yarına bırakır ama yarına bırakmaz’ dedi. Biz de burada, ‘Halkımız yarına bırakır ama yanınıza bırakmaz‘ demek için toplandık. 1 Mayıs günü, insanlarımızı gözaltına alan ve otobüslerde şiddet uygulayan kamu görevlileri başta olmak üzere emri veren en tepedeki Recep Tayyip Erdoğan, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, İstanbul Valisi Davut Gül ve diğer kamu görevlileri hakkında suç duyurusunda bulunduk. Bilinmelidir ki 1 Mayıs’ta Taksim yasaklanamaz. Anayasa Mahkemesi ve AİHM karraları bunu açıkça ifade etmektedir” diye konuştu.
AYM: “TAKSİM MEYDANI, EMEKÇİLERİN ORTAK HAFIZASINI GÖSTERMEKTE”
Avukat Bütün, AYM’nin Taksim kararına da değinerek kararda, ‘Sembolik bir değeri olan Taksim Meydanı, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü ile bağlantılı ele alındığında, diğer sendikalar ve işçiler nedinde öneme sahiptir. Bu nedenle işçi ve sendika kültürünü oluşturan yapıtaşlarından biri olan Taksim Meydanı, yalnızca orada bulunanların dayanışmasını değil, aynı zamanda emekçilerin ortak hafızasının varlığını göstermektedir. Bu durumda kendisini o kültürün bir parçası olarak gören her kişinin 1 Mayıs’ta Taksim Meydanı’nın ifade ettiği anlamı tecrübe etmek ve edindiği tecrübeyi kuşaklar boyunca aktarmak için orada bulunma hakkı vardır’ ifadelerinin yer aldığını belirtti.
“MESLEKTAŞLARIMIZ GÖZALTI SÜRESİNİN UZATLMASIYLA TEHDİT EDİLDİLER”
Bütün, emniyette ifade vermeyi kabul etmeyen meslektaşlarının ise, gözaltı sürelerinin uzatılmasıyla tehdit edildiklerini kaydetti. Taksim Meydanı hakkında yasaklama karını verenlerin ve bu emri uygulayanların suç işlediğini ifade eden avukat Bütün, “Ülkeyi yıllardır yönetenler Anayasa’ya göre meşru bir hükümet midir? Anayasa’da Cumhurbaşkanı seçilmenin kriterleri bellidir. Recep Tayyip Erdoğan hangisini taşımaktadır? Diploması mı vardır, üçüncü defa seçilmemiş midir? Öyleyse bu denli hukuksuzluk içinde aldıkları tüm kararlarda olduğu gibi şekil anlamında bile Taksim’in yasaklanması hukuka uygun değildir. Biz Taksim için direnmeye devam edeeğiz” diye konuştu.
“O GÜN 4 AVUKAT TERS KELEPÇEYLE GÖZALTINA ALINDIK”
1 Mayıs günü, Beşiktaş Meydanı’nda gözaltına alınan avukat Pınar Akbina, ‘Tasksim 1 Mayıs alanıdır’ diyerek hem hukukçu hem de parti üyeleriyle birlikte Taksim’e çıkmak üzere toplandıklarını, ancak AYM kararına karşın tüm yolların kapatıldığını söyleyerek, “Vatan düşmanlarına açılan, ‘göçmen’ adı altındaki istilacılara açılan Taksim Meydanı, ‘işçi sınıfına kapatılamaz’ denilmesine rağmen, ne yazık ki bu karar uygulanmadığı gibi, o gün 4 avukat elimizdeki mahkeme kararlamrına rağmen ters kelepçeyle gözaltına alındık. Otobüste de kötü muamele devam etti” dedi.
Avukat Akbina, “HKP olarak hiç bir zaman hukuksuz bir şekilde gösterilen ne Maltepe Çukuru ne de Bakırköy Pazar Yerine gitmedik. Biz, 1977 1 Mayısı’nda da Taksim’de olan bir partiyiz. ‘Taksim’i biz açtık’ diye övünen iktidar, bir anda yan çizerek Taksim’i yasakladı. Biz, ‘Taksim, 1 Mayıs alanıdır’ mücadelemize devam edeceğiz. Halkız, haklıyız, yeneceğiz” diye konuştu.